1 Ocak 2012 Pazar

insan beyinleri ve yüzleri üzre..

hapislenmiş düşüncelerin demir parmaklıklarına sahip olan beyin ile her türlü sıfata sahip tiyatrovari görünümlü yüz ,birbirine dik kesişmiştir..-bilinçaltları oluşmaya başlayalı
ayna karşısı sohbetlerimin tek mezesi ,konuşurken sıvazladığım sakallarım olabilir.neden mi bu böyle...
fazla düşünülmeden ,irdelenmeden bi yargıya varabilmekli sade bi üslub -belki de
erkek cinsiyetine mensup olduğumdan kelli böyle bir yazıya başlamaktayım.
her erkek(köse değilse) tıraş olur ,olmaz.yüzünde ne görmek istiyorsa ,istemeden de olması mümkün.
ilk cümleden ,dik kesişimli izdüşümümden bahsetmiştim.
ve sakalın binbir çeşit hali var ;top sakal ,keçi sakal ,bıyık ..bir de sakalsızlık.
peki düşünceler bu dikgenliğe dik kafalılık mı edecek ;sanmıyorum
volta atmakta her an,düşünceler..ve insan yaklaşımı da sakallara yaklaşır gibi yaklaşmaktadır bu düşüncelere;
istediği şekilleri vermekte ,kıl kökleri gibi görünümüne bürünüyor o an düşünceler -kendini saklama meraklarından olması gerekli olacak herhalde ki,
o düşüncelere de sakal gibi şekil vermek ,kimini kazımak ama kökte kaldığını bilerek ,bilmek istemeyerek ,ama o orda olduğunu bilerek.
bazıları vardır ,hiç şekil gerekmez .onlar kesilmez .salınır düşünceler her periyotta.
bazıları vardır ,top ,keçi gibi bi kısım odaları iyice kazınır.
hele ki bazıları vardır ,ayna gibidir.tertemiz!
temizlik: bütün hapislenmiş düşünceleri dışarda hissi verdirmeye tatminkar olmuştur 
neden mi dik kesişiyorlar 


bende öyle bir sakal...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder